ŞARTLAR - 4
[-: 11713 :-] Enes, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Evin komşusu (o evi satın almada başkalannagöre) daha çok hak sahibidir" buyurduğunu
bildirir.
Tuhfe: 1222
Diğer tahric: Tahavi, Şerh Meani'l-Asar (4/122).
[-: 11714 :-] Cabir, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den: "Komşu şura hakkına sahiptir. Yolları bir olduktan sonra malın satılacağı. zaman komşunun
hazır bulunmaması durumunda gelene kadar satış bekletilir" buyurduğunu
bildirir.
Tuhfe: 2434
6264'te tahrici geçmişti.
[-: 11715 :-] Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), şuf'a ve komşuluk
hakkının olduğuna hükmetti.
Daha önce 6263'te
geçmişti.
[-: 11716 :-] Cabir'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), ev olsun, bahçe olsun her malda şuf'a hakkının olduğuna hükmetti. Ortaklarından biri de
hissesini diğer ortağından izin almadan satamaz. Ortağı isterse alır, istemezse
almaz. Eğer izin almadan satacak olursa ortağı onu alma hakkına sahiptir.
Tuhfe: 2806
6197'de tahrici geçmişti.
[-: 11717 :-] Semure b. Cündüb'ün bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Komşu olan komşusunun evine satılığa
çıkarıldığı takdirde diğerlerinden daha fazla hak sahibidir" buyurdu.
Tuhfe: 4588
Diğer tahric: Ebu Davud
(3517); Tirmizi (1368); Ahmed,
Müsned (20088).
[-: 11718 :-] Amr b. eş-Şerid der ki: Adamın biri:
"Ya Resulullah! Benim tarlamda herhangi bir
ortağım veya payı olan biri yoktur, ancak komşum vardır" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Satacaksan) öncelik hakkı komşunundur"
buyurdu.
Tuhfe: 4840
6258'de geçmişti.
[-: 11719 :-] Abdullah b. Abdirrahman b. Ya'la, Amr b. eş-Şerid b. Suveyd'den aynı hadisi nakletmiştir.
[-: 11720 :-] Abdurrahman b. Mehdi, Abdurrahman b. Ya'la'dan, o da Amr b. eş-Şerld b. Suveyd'den aynı hadisi
nakletmiştir.
Tuhfe: 4840
6258'de tahrici geçmişti.
[-: 11721 :-] Ya'la b. Abdirrahman, Amr b. eş-Şerid'den aynı hadisi
nakletmiştir.
[-: 11722 :-] ibrahim b. Meysere, Amr
b. eş-Şerid'den aynı hadisi nakletmiştir.
[-: 11723 :-] Amr b. Şuayb, Amr
b. eş-Şerid'den aynı hadisi nakletmiştir.
[-: 11724 :-] Amr b. eş-Şerid, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"(Satacaksan) öncelik hakkı komşunundur" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 4840
6258'de tahrici geçmişti.
[-: 11725 :-] Amr b. Şuayb, Şerid
kabilesinden bir adam kanalıyla, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
aynı hadisi nakletmiştir.
Tuhfe: 4840
6258'de tahrici geçmişti.
[-: 11726 :-] İbn Abbas'ın naklettiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ortak, şura
hakkına sahiptir. Her şeyde şura hakkı vardır" buyurmuştur.
Tuhfe: 5795
6258'de tahrici geçmişti.
[-: 11727 :-] ibn Ebi Müleyke, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den,
mürsel olarak buna benzer bir rivayette bulunmuştur.
Tuhfe: 5795
[-: 11728 :-] Abdullah b. Amr, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Komşu, satılacak evi veya tarlayı satın
almada öncelikli hak sahibidir" buyurduğunu nakledip hadisi zikretti.
Tuhfe: 8696
6258'de tahrici geçmişti.
[-: 11729 :-] ibn Mes'ud'un bildirdiğine göre
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) komşunun şuf'a hakkı
olduğuna hükmetti.
Tuhfe: 9642
Diğer tahric: Abdurrezzak (14383); İbn Ebi Şeybe
(7/163, 164); Ahmed, Müsned
(923).
[-: 11730 :-] Ebu Rafi der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Satılan malda öncelik hakkı (satılacak mala yakın olan) komşunundur"
buyurdu.
Tuhfe: 12027
6256'da geçmişti.
[-: 11731 :-] Süfyan es-Sevr!, ibrahim
b. Meysere kanalıyla aynı hadisi nakletti.
[-: 11732 :-] Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), taksim edilmemiş mallarda şuf'a
hakkının bulunduğuna, ancak mal taksim edilip te
sınırlar belli olduğunda artık şuf'a hakkının
olmayacağına hükmetti.
Tuhfe: 13241
6260'ta geçmişti.
[-: 11733 :-] Said ve Ebu Seleme aynı hadisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den mürsel
olarak naklettiler.
Tuhfe: 13241
[-: 11734 :-] Zühri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
taksim edilmemiş mallarda şuf'a hakkının bulunduğuna hükmeti.
Tuhfe: 13241
[-: 11735 :-] Bukeyr b. el-Eşec, ibnu'l-Müseyyeb'den aynı rivayette bulundu.
[-: 11736 :-] Ebu Hureyre, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Şehirli kişi köylü kişinin adına satış yapmasın. Müşteri kızıştırmak için
(iyat yükseltmeyin. Birinin
müşteri olduğu bir mala başkası alıcı olmasın. Hiç kimse kardeşinin istediği
bir kadına dünürcü olarak çıkmasın. Hiçbir kadın da kocasını elde etmek için
din kardeşi olan bir kadının boşanmasını istemesin. Allah kendisine bu konuda
ne takdir etmişse o olacaktır" buyurduğunu bildirir.
Tuhfe: 13271
6049' da geçmişti.
[-: 11737 :-] ibn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hayber hurmalarını ve arazilerini, Hayber
Yahudilerine masrafları kendilerine ait ôlmak üzere
işlemeleri ve mahsulün yarısını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
vermeleri şartıyla verdi.
Tuhfe: 8424
4646'da geçmişti.
[-: 11738 :-] Şuayb b. Leys, babasından aynı hadisi
nakletmiştir.
[-: 11739 :-] Hz. Aişe
der ki: Vela hakkının bende olması şartıyla Berıre'yi efendilerinden satın alıp azat etmek istedim ve
bunu Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e sordum. "Onu satın al. Vela hakkı da azat eden kişinindir" buyurdu. Azat
edildikten sonra köle olan kocasına dönüp dönmeme konusunda Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kendisini muhayyer bıraktı. (Ravi Şu'be,
bundan sonrasını hatırlamadığını söyler.) Bir ara Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
evine et getirildi ve: "Bu et Berıre'ye sadaka
olarak verildi" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de:
"Berfre için sadakadır, ama bizim için
hediyedir" buyurdu.
Tuhfe: 17491
5619'da geçmişti.
[-: 11740 :-] Hz. Aişe/nin bildirdiğine göre, Berıre mukatebe bedelini ödeme konusunda (maddi) yardım istemek
üzere Hz. Aişe'nin yanına gitti. Ancak efendileri,
Hz. Aişe'ye: "Berıre'nin
anlaşma bedelinden kalan miktarı onun yerine ödersin, ama vela
hakkı bizde kalır" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelip de Hz. Aişe durumu ona anlatınca: "Onu
satın alıp azat et. Zira velb. hakkı
azat eden kişinindir" buyurdu. Sonrasında Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
minbere çıkıp: "İnsanlara ne oluyor da Allah'ın Kitab'ında
yeri olmayan şartlar ileri sürüyorlar! Yüce Allah'ın Kitab'ında
bulunmayan bir şart, bir değil yüz şart dahi olsa geçerli değildir!"
buyurdu.
Tuhfe: 17938
4999'da geçmişti.
[-: 11741 :-] Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Yüce Allah'ın Kitab'ında
bulunmayan bir şart, bir değil yüz şart dahi olsa geçerli değildir!"
buyurmuştur.
Tuhfe: 17938
[-: 11742 :-] Salim b. Abdiilah b. Ömer, babasından, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Av köpeği veya çoban köpeği dışında köpek besleyenin sevabından her gün iki
kırat eksilir" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 6831
4777'de geçmişti.
[-: 11743 :-] ibn Ömer, Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in: "Av köpeği. veya çoban köpeği. dışında köpek
edinen kişinin sevaplanndan her gün iki kırat (ölçek)
eksilir" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 8316
4777'de geçmişti.
[-: 11744 :-] Ebu Hureyre, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
''Av köpeği. veya ziraat köpeği. ya
da çoban köpeği. dışında köpek edinen kişinin sevaplanndan her gün bir kırat (ölçek) eksilir"
buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhfe: 15271
4782'de geçmişti.
[-: 11745 :-] Zeyd b. Halid ile Ebu
Hureyre bildiriyor: iki adam davalaşmak üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldiler. Adamlardan biri: "Aramızda
Allah'ın Kitab',yla
hükmetmeni istiyoruz" dedi. Ondan daha anlayışlı olan hasmı da kalkıp:
"Evet! Aramızda Allah'ın Kitab'ıyla hükmet, ama
bana müsaade et te konuşayım" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Konuş!" karşılığını verdi. Adam
dedi ki: "Oğlum bu adamın yanında işçiydi ve karısıyla zina etti. Adam
ceza olarak çocuğumun recmedilmesi gerektiğini söyleyince fidye olarak ona yüz
koyun ve bir cariye verdim. Ancak sonrasında bunu alimlere
sorduğumda, bundan dolayı oğlumun cezasının yüz değnek ile bir yıl boyunca
sürgün olduğunu, recmedilecek olanın da kadın olduğunu söylediler." Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Nefsim elinde olana yemin
olsun ki aranızda Yüce Allah'zn Kitab'ıyla
hüküm vereceğim! Ödediğin yüz koyun ile hizmetçi sana geri verilecek, oğluna
yüz değnek vurulup bir yıl da sürgün edilecek!" buyurdu. Ardından Uneys'e emir vererek, söz konusu kadına gitmesini, kadının
suçunu itiraf etmesi halinde onu recmetmesini söyledi. Kadın bunu itiraf edince
de recmedildi.
Tuhfe: 3755
5932'de geçmişti.
[-: 11746 :-] Said b. Cümhan, Sefıne'nin
şöyle dediğini bildirir: Ümmü Seleme beni, hayatı
boyunca Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in hizmetinde bulunmam şartı ile
azat etti.
Tuhfe: 4481
4977'de geçmişti.
[-: 11747 :-] ibn Abbas naklediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye günü müşriklerle sulh anlaşması yapınca Hz.
Ali'ye: "Yaz, ey Ali! Bu, Allah/zn Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Muhammed'in yaptığı anlaşmadır" deyince müşrikler: "Eğer senin
Allah'ın Resulü olduğunu kabul etseydik seninle savaşmazdık" dediler.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "(Allah/zn
Resulü) ibaresini sil ey Ali! Allahım! Sen benim
Allah/zn Rescdü olduğumu
biliyorsun. Ey Ali! Sil ve «Bu, Muhammed b. Abdillah'ın yaptığı. anlaşmadır»
yaz" buyurdu.
Hadis, Haruriyye (Hariciler) olayını anlatan hadisin muhtasarıdır.
Tuhfe: 5680
8522'de geçmişti.
[-: 11748 :-] Misver b. Mahreme ile Mervan b. el-Hakem
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in ashabından naklediyor: Suheyl b. Amr (Hudeybiye) anlaşmasını yaptığı gün Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Bizden biri sana gelip dinine girecek olursa Onu bize iade edeceksin ve
bizimle onu baş başa bırakacaksın" şartını koştu. Müslümanlar bu şarttan
hoşlanmayıp öfkelendiler. Suheyl de bu şarttan
vazgeçmeyi kabul etmeyince Allah'ın Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bu şartını kabul edip onunla
anlaşma yaptı. O gün Ebu Cendel'i
babası Suheyl b. Amr'a iade
etti. Anlaşma müddetinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
kendisine gelen herkesi Müslüman olsa bile Kureyş'e
iade etti. iman eden kadınlar hicret edip Medine'ye
geldiler. Hicret edip Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yanına gidenler arasında Ümmü Gülsüm binti Ukbe b. Ebi Muayt ta vardı. Ailesi, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip onu kendilerine vermesini isteyince:
"Ey inananlar! Inanmış kadınlar hicret ederek
size gelirlerse onları deneyin, hicretlerinin sebebini inceleyin. Allah onların
imanlarını çok iyi bilir. Onların mümin kadınlar olduklarını öğrenirseniz, inkarcılara geri çevirmeyin. Bu kadınlar, o inkarcılara helal değildir. Onlar da bunlara helal olmazlar ... " (Mümtehine 10)
ayeti nazil oldu ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ümmü Gülsüm'ü onlara teslim etmedi.
Tuhfe: 11252
3737'de muhtasar
olarak geçmişti.
[-: 11749 :-] Ebu Hureyre bildiriyor: Ensar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Hurma ağaçlarını bizimle (Muhacir) kardeşlerimiz arasında taksim et"
deyince, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır" karşılığını verdi. Ensar: "Bizim yerimize siz işçiliği yapınız ve
meyveleri sizinle ortak paylaşım" deyince, Muhacirler: "işittik ve
itaat ettik" cevabını verdiler.
Tuhta: 13738
8321'de tahrici geçmişti.
[-: 11750 :-] Abdullah b. Mes'ud, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in:
"Ümmetimin en hayırlıları benim zamanımda yaşayanlardır. Sonra onlardan
sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenlerdir. Onlardan sonra da öyle bir
topluluk gelir ki şahitlikleriyle yetinmez yemin de ederler, yeminleriyle
yetinmez şahitlikte de bulunurlar" buyurduğunu nakletmiştir.
Tuhta: 9403
Diğer tahric: Müslim (2533). Tahrici
için 5987'ye bakın.
[-: 11751 :-] Yunus'un bildirdiğine
göre Hasan(-i Basri), kişinin, ücretini bildirmeden
işçi tutmasını kerih görürdü.
Tuhta: 18575
4657'de geçmişti.
[-: 11752 :-] Hammad b. Ebi Süleyman'a, birini yemek
karşılığı çalıştırmak üzere kiralamasıyla ilgili sorulunca: "Ona, yiyeceği
yemek karşılığında çalıştıracağını söylemeden tutamaz" cevabını verdi.
Tuhte: 18592
4658'de geçmişti.
[-: 11753 :-] Muhammed (b. Sirin) der ki: Bildiğim kadarıyla (kadı) Şüreyh, mudarebe davalarıyla ilgili şu iki şekilde hüküm
veriyordu: Bazen mudaribe: "Malın telefinde
senin kusurun olmadığına dair delil getir" der, bazen de mal sahibine:
"Malını emanet ettiğin ortağının sana ihanet ettiğine dair delil getir.
Eğer delil getiremezsen, onun ihanet etmediğine dair yemin etmesi beraat etmesi
için yeterlidir" derdi.
Tuhte: 18801
4653'te geçmişti.
[-: 11754 :-] ibn Cüreyc der ki: Ata'ya: "Bir
köleyi, bir yıllığına karın tokluğuna, diğer yıl ise şu kadar ücret karşılığı
kiralıyorum" dediğimde: "Bunda bir sakınca yoktur" dedi. Aynı
şekilde Ata, kölenin sayısı belli olmayan günler üzerinden kiralanmasını veya
ayın bir kısmı geçmesine rağmen ona herhangi bir ödeme yapılmamasını ve köleye:
"Geçmiş günlerin hesabını benden isteyemezsin" denmesini kerih görmüştür.
Tuhfe: 19075
4660'ta geçmişti.